Futbol Federasyonu'nda Yönetim Kurulu üyeliği yapan ama Fenerbahçe camiasının da en çok tartışılan isimlerinden biri olan Tahir Kıran, yaptığı iddialı açıklamalarla gündemi değiştireceğe benziyor.
Kıran'ın kendi kişisel internet sitesinde futbolseverlerin sorduğu sorulara verdiği yanıtlar oldukça çarpıcı. Rüştü'yü o mu dövdürdü? , Aziz Yıldırım'a düşman mı?, Fenerbahçe'nin teşvik primi aldığını söyledi mi?, Genç Fenerbahçeliler'le ilişkisi ne boyutta?, Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminden istifa edecek mi? sorularına açıklık getiren Kıran, www.tahirkiran.com adresli internet sitesinde futbolseverlerin gönderdiği soruları yanıtladı. İşte, Kıran'ın hakaret içeren sorulara bile verdiği ilginç cevapların ayrıntıları;
Tahir Kıran'ın yanıt verdiği soruların en dikkat çekeni Kemal Eroktay adlı bir ziyaretçinin hakaretiydi. Kemal Eroktay, Futbol Federasyonu'na ve Federasyonda görev yaptığı için Tahir Kıran'a "Şerefsiz" diye hakaret ediyordu.
Tahir Kıran, kendisine yöneltilen sorular içinde en uzun yanıtı burada verdi. Türk Dil Kurumu´ndaki sözlük anlamına göre ŞEREF kelimesinin anlamının ´Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur, Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret´ olduğunu beliterek söze başlayan Kıran şunları sıraladı:
"1- Şerefsiz dediğin adam 40 yaşında üç çocuk babası ve bugüne kadar hakkında en ufak bir hırsızlık, dolandırıcılık, yüz kızartıcı suç ve hiçbir sabıkası bulunmayan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
2- Eğer bu vatan için 18 ay askerlik yapmak şerefsizlikse en büyük şerefsiz benim.
3- Türkiye´de hiçbir yol, su, baraj, otoban, köprü, okul, cezaevi ve bunun gibi kamu ihalelerinden herhangi birine girmemek ve bunlardan para kazanmamak şerefsizlikse en büyük şerefsiz benim.
4- Türkiye´de 3500 kişiye istihdam sağlamak şerefsizlikse, en büyük şerefsiz benim.
5- Türkiye´de tek delikli kuruş kazanmadan dünyanın her yerinden Türkiye´ye milyonlarca döviz getirmek şerefsizlikse, en büyük şerefsiz benim.
6- Fenerbahçe´nin Alt Yapısı´nda hiçkimseden delikli kuruş almadan bir yıl görev yapmak şerefsizlikse, en büyük şerefsiz benim.
7- Geçtiğimiz yıl TFF´nin Tesisler Alt Yapı Yardım Fonu´ndan stad ısıtma projesi için Fenerbahçe´ye 500 bin YTL kaynak yaratmak şerefsizlikse en şerefsiz benim.
8- Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe Stadı´nın kamera sistemini yenilemek için 265 bin dolar kaynak yaratmak şerefsizlikse, en büyük şerefsiz benim.
9- Dünya çapında hiçbir silah ticareti ve gayrimeşrû şekilde para kazanmamak şerefsizlikse, en büyük şerefsiz benim.
10- Ülke çapında Edirne, Ordu, Iğdır, Adıyaman, Muş, Kastamonu, Ağrı illerinde ilköğretim yaptırmak ve Rize ilinde Denizcilik Fakültesi yaptırmak şerefsizlikse, en büyük şerefsiz benim.
11- Türkiye Cumhuriyeti´ni sevmek bu vatana hizmet etmek şerefsizlikse, en büyük şerefsiz benim.
12- Ayrıca Türk Milli Takımı´na ve Türk Halkı´na Dünya 3.´lüğünü yaşatmak bütün Türkiye´yi sokağa dökmek şerefsizlikse, en büyük şerefsiz Haluk Ulusoy´dur.
13- 33 senedir Türk Futbolu´na her platformda maddi, manevi hizmet etmek şerefsizlikse, en büyük şerefsiz Haluk Ulusoy´dur.
14- 14 yaşından beri, 42 senedir bu vatana cansiperâne vatanın bayrağının dalgalandığı her yerde hizmet etmek şerefsizlikse, en büyük şerefsiz Affan Keçeci´dir.
Ve bunun gibi Futbol Federasyonu´ndaki çalışma arkadaşlarımla ilgili yüzlerce örnekler verebilirim. Sevgili kardeşim, şimdi ben sana soruyorum: Bir hakemin çaldığı veya çalmadığı penaltı, faul, ofsayt, taç, korner vs. düdüklerle insanları şerefsizlikle ithâm etmek, nasıl bir şerefdir? Bir düşünürün dediği gibi: ´Şerefsiz bir İmparator olmaktansa, şerefli bir hiç olmayı tercih ederim.´ Sevgilerimle, Kemal Eroktay kardeşim."
"KUTLUALP İLE HER OLUŞUMDA HAREKET EDERİM"
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ı diktatörlükle suçlayan, Tahir Kıran, Hakan Bilal Kutlualp ve Sadettin Saran gibi isimlerin Fenerbahçe'den ihracını eleştiren Rıdvan Can adlı ziyaretçinin sorusuna da yanıt verirken, "Hakan Bilal Kutlualp Fenerbahçe Yönetimi´nde uzun seneler hizmet etmiş bir kardeşimizdir. Hakan Bilal Kutlualp gibi kendini Fenerbahçe´ye adamış; bir Alex transferi için 16 kere Brezilya´ya gitmiş bir kardeşimizle her oluşumda beraber hareket ederim. Hakan Bilal Kutlualp gibi çok değerli Fenerbahçeli kardeşlerimiz, abilerimiz, arkadaşlarımız, şimdi ismini veremeyeceğim insanlarla Fenerbahçe´nin başarısı için her türlü platformda beraber olmaya hazırım." dedi.
Kıran, kendisini Fenerbahçe Yönetiminde görmek istediğini söyleyen Mu ebay rat Zeyfiyanoğlu adlı ziyaretçiye, "Hakkımdaki düşünceleriniz için teşekkür ederim, bir gün herkes lâyık olduğu yere gelecektir, bundan hiç şüphen olmasın kardeşim." yanıtını verirken, Hakan Altun adlı ziyaretçinin Fenerbahçe'den ihraç edilmesiyle ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:
"Fenerbahçe Alt Yapısında bir yıl görev yaptım. Fenerbahçe Divan Kurulu Kararı ile ihraç edilmedim, Disiplin Kurulu´nun kulübü medyada küçük düşürdüm iddiasi ile ihraç edildim. Şuan ki konumum itibarı ile Fenerbahçe kimliğini çok öne çıkartmak istemiyorum. Bazı insanlarla aramızda olan anlaşmazlık beni ve o insanları ilgilendirir. Bu konu Fenerbahçe Klubü ile uzaktan yakından bağdaştırılamaz. Bazı röportajlarımda da söylediğim gibi ben Fenerbahçeli doğdum Fenerbahçeli öleceğim. Benim Fenerbahçeli olmamı kimse yargılayamaz; kimsenin ne kadar Fenerbahçeli olup olmadığını yargılayamadığım gibi. Fenerbahçe´ye herhangi bir küskünlüğüm olamaz, benim küskünlüğüm kırgınlığım birkaç şahsadır ve birkaç şahıs Büyük Fenerbahçe Camiası´na mâl edilemez. Fenerbahçe´nin Avrupa´da ki başarılarından her Türk insanı gibi ben de gurur duyuyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde Fenerbahçe´yi Avrupa´da çok daha iyi yerlerde göreceğimize inanıyorum. İnsanların bazı şeyleri daha iyi anlaması açısından, böyle güzel bir soru sorduğunuz için çok teşekkür ederim."
GENÇ FENERBAHÇELİLER HAKKINDA ÇARPICI SÖZLER
Genç Fenerbahçeliler Grubu'na yakınlığıyla tanınan Tahir Kıran'a bu konu hakkında gelen çok sayıda soru ve verilen yanıtlmar da dikkat çekiyor. İşte onlardan bazıları:
Abdurrahman Ünal: Genç Fenerbahçeliler grubuna bedava bilet verdiğiniz söyleniyor. Doğru mu?
Tahir Kıran: Futbol camiasına yakınlığımızdan dolayı çoğu maçlarda dostlarımızın kardeşlerimizin bilet talepleri olmaktadır. Elimden geldiğince insanların taleplerine cevap vermeye çalışıyorum ama hiçbir maç için bir taraftar grubuna toplu bilet vermem söz konusu değildir. İnsanların bize sevgi ve saygı göstermesi bazı insanlar tarafından menfaat söz konusuymuşcasına lanse edilmektedir. Zamanla herkes neyin ne olduğunu öğrenecektir.
Oğuzhan Çağrı Mülayim: Genç Fenerbahçeliler Grubu'na Aziz Yıldırım ve Yönetiminin bir duruşu var mı? Fenerbahçe taraftarının sadece zengin kesimden oluşmasını mı istiyorlar? Bağıran, tezahürat yapan gruplara karşı bir duruş mu sergiliyorlar?
Tahir Kıran: Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olmam dolayısı ile bu sorunuza cevap vermem etik değil. Vereceğim cevaplar gerçekleri yansıtacağından çoğu insanı rahatsız edecektir. İnşallah Federasyon´daki görevimi tamamladıktan sonra bu sorularınıza açık yüreklilikle cevap vereceğim.
- "SEFA İLE DOSTLUĞUMUZ BAZILARINI RAHATSIZ EDİYOR" -
Fatih Demir: Kulüpten bu kadar üstünüze gelinmesinin sebeplerinden birisi gerçekten Sefa abiyle (GFB'nin lideri Sefa) olan dostluğunuz mu? Genç Fenerbahçeliler Grubu stadın kalbidir Genç Fenerbahçeliler Grubu'nu seven bizim kalbimizdedir
Tahir Kıran: Fenerbahçe camiasındaki herkes gibi Sefa da bizim kardeşimizdir. Onunla olan dostluğumuz tabi ki bazı insanları rahatsız etmektedir. Sefa kardeşimiz dün de bizim kardeşimizdi, bugün de kardeşimiz, yarın da kardeşimiz olacaktır.
Ahmet Güneli: Fenerbahçe taraftar grubu olan Genç Fenerbahçeliler Grubu'nu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tahir Kıran: Gözlemlediğim kadarıyla büyük takım taraftar grupları içinde duruşu olan tek grup Genç Fenerbahçeliler. Bu zamana kadar düzeyli seviyeli gittiler, hicbir zaman kendilerini rencide ettirmediler. Kulüpten bir beklentileri olmadı. Kendi içlerinde sorunlarını halledip dışarıya bağımlı kalmadılar. Tebrik ediyor, bu şekilde devam etmelerini temenni ediyorum.
- FIRTINALAR KOPARAN SÖZLER HAKKINDA...-
Serkan Sevinç: Daha önce yaptığınız açıklamalarda teşvik primi tarifesi vermiştiniz. Bu açıklamayı yaparken TFF Yönetim Kurulu üyesiydiniz. Madem bu tarifeden haberiniz var görevinizin gereği olarak TFF'nin harekete geçmesini ne sebeple sağlamadınız? Eğer bu açıklamayı bir yönetici olarak değil de bir futbolsever ve bir Fenerbahçeli olarak yaptıysanız bu davranış Fenebahçeliliğin neresinde bulunmaktadır? Bu davranışla Fenerbahçe'ye zarar verdiğinizin farkında değil misiniz? Cevap verecekseniz eğer lütfen temiz futbol, dürüstlük vs. vs. masalları anlatmayınız. Masal dinleyecek yaşı çoktan geçtik.
Tahir Kıran: Olayın gerçeğini öğrenmek için sormuş olduğunuz bu soruya teşekkür ediyorum. Bazı gazetecilerle dost ortamında yapmış olduğumuz sohbet, maksatlı bir şekilde çarpıtılarak basına yansımıştır. Bu dedikodular geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da olacaktır. Teşvik primi Dünya Futbolunda dolaşan kara bir lekedir. Dost ortamımdaki konuşmamda Fenerbahçe´nin bile teşvik primi verdiği dedikodusu olduğunu söylemiştim. Bu söylemim benim de herkes gibi kulaktan kulağa gezen dedikodulardan ibarettir. Fakat değerli basınımız için benim ağzımdan böyle birşey duymak enteresan geldiğinden dolayı gazete manşetlerine taşınmıştır. Güneşin varlığını hepimiz biliyoruz, ama tutabilir misin dediğin zaman kimse tutamıyor.
- RÜŞTÜ'NÜN DÖVÜLMESİ -
Engin Bozkurt: Pendik olayı ve akabinde gelişen olaylarla ilgili isminiz pek çok kere yazıldı çizildi bu konuyla alakalı olarak bizleri biraz da geçmişe götürüp o gün olan olayları anlatabilirmisiniz. Son olarakta Aziz Yıldırım ile aranızın niye açıldığını ve sizi hangi sebeple GFB oluşumuna sponsor olmakla suçladı.
Tahir Kıran: Pendik olaylarında ne maçta ne de olayların hiçbir tarafında dahilim yoktur. Maç oynandığı tarihte ben de birçok Fenerbahçe taraftarı gibi Fenerbahçe kongre üyesi olan VIP tribününde koltuğu olan, ismi geçen şahısların hiçbirini birebir tanımayan, sade bir Fenerbahçe taraftarıydım. Zaman içerisinde camiadan tanıştığım insanlardan olayın doğrusunu öğrendim. Dereağzı´na saldırı olaylarında veya Rüştü´nün dövülmesi konusunda o tarih itibariyle hiçbir dahilim yoktur. Olayda ismi geçen şahısları, olaydan sonra çeşitli zamanlarda tanıdım. Şu anda bu soruya cevap verirken bile konuda adı geçen Rüştü'nün yanından 15 dakika önce ayrıldım. Rüştü çok sevdiğim bir kardeşimdir. Dün de öyleydi bugün de öyle yarın da öyle olacaktır. Rüştü ve konuda adı geçen arkadaşların, arasına girip (camiadaki birlik ve bütünlüğün sağlanması açısından) barıştırma çabalarım medyaya çok farklı bir şekilde yansıtıldı. Olay direk bana mâl edildi. Kulüp başkanıyla, daha önce yönetimde çalışmış bir yöneticinin aralarındaki problemler yüzünden, bu olay basına sızdı ve bana mâl edildi. Ne geçmişte ne de gelecekte bu tarz bir olayın içinde bulunmadım ve bulunmayacağım. Daha fazla detay ve şahıs isimleri konusunda aydınlanmak istiyorsan bir gün bir yerde yüzyüze sana bazı şeyleri anlatabilirim. GFB oluşumunun kurucusu malum şahıstır. Takımın 2002 - 2003 senesindeki kötü gidişatında tribünlerin Başkan´a protestosunu önlemek için ben ve Sayın İlhan Ekşioğlu GFB ile diyalog kurduk. O zamandan sonra aramızda sıcak diyaloglar oluştu. GFB taraftar grubu bence şu anda Fenerbahçe´de çok önemli yerlere geldi. Takımını her şartta destekleyen, takımına her şartta sahip çıkan, içerisine sızan bazı kötü niyetli insanları dışlayarak elit bir taraftar grubu olma yolunda adım adım ilerliyor. Bu hızlı yukselişten tabi ki bazı insanlar rahatsızlık duyacaktır. Ama benim rahatsızlık duymadığım kesin. Sayın Aziz Yıldırım´la aramızın açılmasının sadece bir tane sebebi yok ancak Sayın Aziz Yıldırım, Sayın Mahmut Uslu ve Sayın Murat Özaydınlı'nın haricinde hangi kulüp yöneticisi veya kulüp çalışanı olursa olsun, her gördüğümüz yerde selamlaşırız, hal hatır sorarız. Benim Fenerbahçe Kulübüyle hiçbir zaman problemim olmadı ve hiçbir zaman da olmayacak. Federasyon´daki görev sürem dolduktan sonra bu güzel soruyu çok daha açık yüreklilikle cevaplayacağıma gönül rahatlığıyla inanabilirsin.
"AZİZ YILDIRIM'I SEVMEK ZORUNDA DEĞİLİM"
Necip Derya Taşdemir: Sayın Kıran neden soruyorum neden bu Fenerbahçe düşmnanlığı? Bana mantıklı bi cevap ver yeter! Aziz Yıldırım'ı ya sevin ya da sevin!
Tahir Kıran: Kimsenin kimseyi sevme gibi bir zorunluluğu yok, herkes işini doğru yaptığı takdirde kimsenin kimseyle problemi olmaz. Fenerbahçe düşmanlığım hiçbir zaman olmadı hiçbir zaman da olmayacak eğer gerçekten bir GFB üyesiysen Fenerbahçe´ye ne hizmetler yaptığımı GFB´nin içindeki abilerinden öğrenebilirsin.
İlhan Şentürk: Siz bu hakemdenlerden memnun musunuz we insan istenmediği yerde durur mu? Artık istifa lütfen yeter!
Tahir Kıran: Televizyonlardaki futbol yorumcuları, eski hakemler ve klüp yöneticilerinin pozisyon yorumladığı ve hakemlerimize bu şekilde saldırdığı sürece hakemlerimizin daha sağlıklı maçlar yönetebilmesi söz konusu değildir. Yapılan eleştiriler tamamen yıkıcı eleştirilerdir. Eleştiriler yapıcı yapıldığı sürece insanlar hatalarını düzeltmeye çalışırlar. Bir ay hakemlerin kararları tartışılmasa Türkiye´de futbol adına çok fazla şeyin değişeceğine inanıyorum. Bütün klüplerin memnuniyetsiz olması, Federasyon´un her klübe eşit mesafede olduğunun göstergesidir. Her Başkan´ın hesap vereceği bir camiası var, bunun için en kolay çıkış yolu hakemleri ve Federasyon´u kötülemek. Artık insanların şapkasını önüne koyup ben nerde hata yapıyorum diye düşünmesinin zamanı geldiğini düşünüyorum. Bizim istifa etmemiz Türk Futbolunu kurtaracaksa bir saniye bile durmayız istifa ederiz. Fakat yeni gelecek Federasyon´un bu tarz tartışmalara hedef olmayacağından emin değilim. Gelen her zaman gideni aratırmış bunu da unutmayalım.
"MİLLİ TAKIMIN İSKELETİ FENERLİLERDEN OLUŞMALI"
Burak Durmaz: Norveç maçına Fenerbahçe'de mevcut olan futbolcuların ağırlıklı olduğu bir kadroyla çıkmamız gerektiğini düşünüyormusunuz?
Tahir Kıran: Kesinlikle bu görüşünüze katılıyorum. Fenerbahçeli futbolcular şu an itibariyle en formda futbolculardır, takımın iskeletinin bu futbolculardan oluşması gerekir. Fakat Milli Takım Teknik Sorumlusu Fatih Hoca´mızdır. En iyisini ve en doğrusunu o bilir.
Erkan Uğur: Sizce Fenerbahçe Avrupa'da basarılı olabilir mi?
Tahir Kıran: Fenerbahçe şu ana kadar gayet başarılı gidiyor. Futbolda başarılı olmak için en önemli unsur takım olmaktır. Fenerbahçe takım olma yolunda çok önemli mesafe kaydetti, daha üst turlara çıktıkça olayın ciddiyetini daha iyi anlayacaklardır. İnşallah Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nde final oynayıp kupayı Türkiye'ye getirir.
Tahir Kıran, kişisel internet sitesinde köşe yazıları da yazıyor. Bunların sonuncusu, Milli Takımımızın 2008 finallere kalmasının ardından kaleme aldığı "Özür dileriz" başlıklı yazı...
"ÖZÜR DİLERİZ"
Bir yılı aşkın süre sonunda Avrupa 2008 Finalleri´ne adımızı yazdırdık. Bu başarıda görev yapan isimlerden biri olarak herkes gibi bu onuru ben de yaşıyorum. Unutulmayacak İsviçre hatırası sonrası yeniden ayağa kalkıp bu noktaya gelmek büyük ölçüde, inançlı Türk insanının zaferidir. O maçla büyük hayal kırıklığı yaşayan Sayın Fatih Terim, büyük hoca olduğunu yine gösterdi. Hemen ayağa kalktı, zaman zaman yaşadığımız talihsizliklerde en dik duran isimlerden oldu.
Sayın Haluk Ulusoy başkanımızın inancı da başarının temel öğelerinden biriydi. Onca eleştiri, onca çelme takmak isteyen kişiye karşı tek başına mücadele vermek Haluk Ulusoy´u ´BÜYÜK BAŞKAN´ yapan esastır.
Bizler de bu yolda elimizden geleni yapmaya çalıştık. Aslında en başlarda herkesin yanımızda olacağını düşünüyorduk. Türk Milli Takım´ı bir hedefe koşarken elele verilecek yerde karşımıza çıkanlara inanamadım. Seçim söylentileri, Sayın Ulusoy ve sayın Terim hakkında ortaya atılan iddialar kimi zaman inanılmaz boyutlara ulaştı. Hele futbolcularımız… Bireysel olarak haklarında konuşulanları kimi zaman ben de şaşırarak ve üzülerek izledim.
Hepsi geride kaldı. Artık Avrupa´nın en başarılı 16 takımından biriyiz. Bu noktada 2 kesimden özür dilemek istiyorum:
- Siz bize inananlar… Aslında yalnızca sizler için biz Bosna Hersek, hatta Norveç maçına daha rahat çıkmalıydık. Finalleri garantilemiş olmalıydık. Ama olmadı. Hesapta olmayan puan kayıpları yaşayınca final bileti geç geldi. Sizlere bu sıkıntıyı yaşattığımız için özür dileriz.
- Ve siz bize inanmayanlar. Hatta başarılı olmamızı bile istemediğine inandığım sizler. Kusura bakmayın, biz Avusturya - İsviçre sahnesinde yer alacağız. Bizleri yıkmak için biraz daha beklemek durumundasınız. Biz Türk milletinin de inancıyla bu noktaya geldik. Ve de yolumuza devam edeceğiz… ÖZÜR DİLERİZ.
Tebrik edenlere teşekkür
Bu arada bizlere yazılı bir şekilde tebriklerini ileten kulüplerimiz var. Galatasaray, Trabzonspor, Erciyesspor, Diyarbakırspor, Konyaspor, Ç.Rizespor, Manisaspor, Mersin Çamspor, Elazığspor, Giresunspor, Sakaryaspor, Kilis Belediye, Lüleburgazspor, Gençlerbirliği, Karagümrük, Turgutluspor, Akhisar Belediyesi, Altay, Karabükspor, Gümüşhanespor, Fethiyespor kulüpleri hemen bize tebriklerini ilettiler. Ayrıca Kahramanmaraşspor, Gençlerbirliği, Antalyaspor ve Bucaspor teknik heyetleri de bizi ilk kutlayanlar oldular. Sağolsunlar, varolsunlar…
Tahir Kıran olarak bu yolda inancımı hiç kaybetmediğimi sanırım görmüşsünüzdür. Şimdi önümüzde 450 dakika olduğunu iddia ediyorum. Bu 450 dakikanın sonunda Ay Yıldızlı formamız final için mücadelesine başlamış olacaktır. Ve o 90 dakikanın sonunda neler olacağını da hep beraber göreceğiz.
FENERBAHÇE VE BEŞİKTAŞ MİLLİ TAKIMI KUTLAMADI
Evren An: Özür Dileriz başlıklı yazınızda maç sonrası milli takımın başarısını kutlayan kulüplerin isimlerine bakarken Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerinin isimlerini göremedim. Yazmayımı unuttunuz yoksa bu ülkenin 2 güzide kulübü milli takımımızın başarısını kutlamayı çok mu gördüler? Bu vesileyle başta Fatih hoca olmak üzere ter döken tüm futbolcularımız ve sizleri tebrik ediyorum. Saygılar;
Tahir Kıran: Aynen dediğiniz gibi hangi kulüplerimiz kutlama yazısı gönderdiyse onları koyduk, söylediğiniz güzide kulüplerimiz bu konuyla alakalı web sitelerinde dahi herhangi bir açıklama yapmadılar. Bu durumun takdirini kamuoyuna bırakıyorum.
Kategori : SPOR