Oray Eğin'le Perihan Mağden arasındaki polemik hızla büyüyor. Önce Eğin Perihan Mağden'i işaret ederek "Köşk'teki resepsiyonda aşırı alkol alarak kustuğunu" söyledi.
Ardından Mağden "açtırmasın ağzımı hakkındaki bildiklerimi yazmayayayım" dedi.
Ve bugün de söz yine Eğin'de "Anladığı dilden yanıt:Hadi hadi hadiiiiiiiiiiiiiiiii" diyen Eğin, Mağden hakkında bildiklerinin bir kısmını yazdı.
Şimdi asıl merak edilen, daha düne kadar can ciğer kuzu pennsylvania seo sarması olan bu ikiliyi bu hale getiren husumet ne acaba?
İşte Eğin'in yazısı:
"Gidip Gülse Birsel’in doktor ağabeyine lazer ameliyatı olup, gözlerimi çizdirip, para vermeden çıkıp, ertesi gün de kendi köşemde doktoru, hatta kız kardeşini yalayıp yıkayan yazı mı yazdım? Hayır, bunu da yapmadım!
İmar izni almak için belediye başkanlarının önünde takla mı attım? Hayır, gazeteciliğimi kendi kişisel inşaat işlerime adamadım, bu sayede ev restore etmedim.
Yarın öbür gün işim düşer diye belediye başkan adaylarının seçim yemeklerinde kahdehler tokuşturup, hepsiyle ahbaplık kurup, hatta seçim öncesi onları köşemde yüceltmedim. Kadir Topbaş promosyonu yapmadım.
Süleyman Demirel’den bir telefon gelip koşa koşa onun peşinden gezilere gidip yıllarca savunduğum değerleri bir köşeye mi bıraktım? Kendimi bir geziye satıp Demirel’in cumhurbaşkanlığının uzaması için köşemde yıkama yağlama yapmadım.
Ahsen Unakıtan’dan bir telefon gelince “İşte hakiki insan” diye bu sefer övgü oklarımı ona yöneltmedim.
Bir resepsiyona davet edilmek, bir yemek yiyebilmek için aylarca köşemi Abdullah Gül ve eşine ayırıp, Hayrünissa Hanımefendi’nin ne kadar harika bir insan olduğunu ballandıra ballandıra yazmadım. Her davete koşarak gitmedim.
Beni tanımadı diye bar ortasında yeni anne bir kadına ana avrat küfredip “Evine dön çocuğuna bak” diye tekme tokat da saldırmadım.
(...)
Verilmeyecek hiçbir hesabım yok. Bir tek gazeteciliğime laf söyleyebilir, ona da yetkin değil: O ev kadınıyken ben gazetecilik yapıyordum.
Hadi işine şimdi... Hadi hadi hadiiiiiiiiii."
Kategori : MEDYA