Sanat dünyasından bir usta daha göçüp gitti.... Önceki akşamdı... Savaş Dinçel ile eşi, yakın dostları Müjdat Gezen’in evine konuk olmuşlardı. Gezen ile Dinçel maç izliyor, eşleri yemek hazırlıyordu. Gezen, yarım asırlık dostunun fenalaştığını gördü bir an... Dinçel birden bire yere yığılmıştı, “Ölüyorum” diyordu.. Hemen ambulans çağırdı 48 yıllık dostu için... Sanatçı acilen hastaneye kaldırıldı. Ancak “Ekmek Teknesi”nin “Nusret Baba”sı için artık her şey çok geçti. Doktorlar her müdahaleyi yaptı ama sanatçı kurtarılamadı.
Oysa 2.5 ay önce aort damarının yırtılması sonucu ameliyata alınan ve damarına 3 stent takılan Dinçel hayata yeniden “merhaba” demişti. 2.5 ay önceki operasyonu gerçekleştiren ünlü kalp cerrahı Bingür Sönmez, Dinçel’in ölümüyle ilgili şunları söyledi: “Ağır iç kanama nedeniyle hayatını kaybetti. Hastaneye getirildiğinde şoka girmişti. 1 saat boyunca ’geri geti seo uzmanı rme çalışması’ yaptık ancak olmadı. Ölümünün 2.5 ay önceki ameliyatla ilgisi yok. Ameliyattan sonra sigarayı bırakacağına söz vermişti ancak yapmadı.”
'ARTIK SİGARA İÇMEYECEĞİM' DİYE SÖZ VERDİ AMA...
2.5 ay önceki ameliyat sonrası operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Bingür Sönmez’le birlikte basın mensuplarının karşısına çıkıp “Sigarayı bıraktım” diyen Savaş Dinçel, ne yazık ki bu sözünü yerine getiremedi. Dinçel, ameliyat sonrası sigara içmeye devam etti.
SAATLERCE İÇTİ 'BU NE BE' DEDİ SAHTE ÇIKTI
Savaş Dinçel çekimleri iki yıl süren son filmi “Suluboya”nın tamamlanmış halini göremeden hayatını kaybetti. Filmin yapımcısı Cihat Hazardağlı, filmde bir ressamı canlandıran Dinçel’in çekimlerde son derece sağlıklı göründüğünü belirterek, bir anısını anlattı: “Çekim saat 6’yı geçerse viskimi isterim demişti. İçti ama sarhoş olmadı. İçince rolünü oynayamayacak diye çok korkmaya başladık. Ama o son derece normal oynamaya devam etti. Saatlerce hem içti hem oynadı. Ben eski toprak diye düşünüyordum. Aniden kızmaya başladı. ’Şunun tadına bak, bu içki sahte’ dedi. İçki gerçekten bozuk veya sahteydi.”
YARIM ASRINI SANATA ADADA
1942’de doğan Dinçel, tiyatroya İstanbul Belediyesi Konservatuvarı’nda başladı. 1980’deki sıkıyönetimde Şehir Tiyatroları’ndan uzaklaştırılan sanatçı Günaydın ve Sabah gazetelerinde karikatüristlik yaptı. Sonra Danıştay kararıyla Şehir Tiyatroları’nda tekrar çalışmaya başladı. Dinçel, “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar” adlı filmdeki rolü ile Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği, Sinema Yazarları Derneği ve İstanbul Film Festivali’nin “En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini aldı. Sanatçı son olarak Sessiz Gemiler dizisinde rol alıyordu.
DOSTLARI YASTA
Canımın yarısını kaybettim
Yanımda fenalaştı. İnsanın canı gibi sevdiği bir dostunun yanında ölüme gitmesi çok kötü bir şey. Hastalık halini görmekten öte ölümünü görmek çok büyük bir felaket. Eşlerimiz mutfakta oturuyor, biz de salonda maç seyrediyorduk. Bir anda “İçim yanıyor, kendimi çok fena hissediyorum, ölüyorum” demeye başladı. Tansiyonu sıfıra düşmüştü, kalp masajı falan fayda etmedi. (Müjdat Gezen)
Yeri asla doldurulamaz
İnsan olarak kaliteli bir kültür adamıydı. Her rolün altından hakkını vererek kalkabilen oyunculardan biriydi. Usta oyuncular birer birer gidiyor, yerine yenileri de gelmiyor. Yeni doldurulamayacak kadar iyi bir sanatçı olduğu için çok üzüldüm. (Levent Kırca)
Kendini kurban etti
Tiyatroya birlikte başladığım çok yakın ve sevdiğim bir meslektaşımdı. Doktorlar hastalığından dolayı oyunculuğu bırakmasını istedi ama o devam etmeyi seçti bir nevi kendini kurban etti. Çalışmaya devam etmeseydi belki şuan aramızda olabilirdi. Çok üzgünüm. (Ali Poyrazoğlu)
Dinlenmesi gerekiyordu
Ölümüyle ilgili bende soru işareti var. İlk rahatsızlığından sonra biraz durması lazımdı, durmadı çalışmaya devam etti. Durmadı, duramazdı da zaten. Ben de olsam onun gibi davranırdım. (Bülent Kayabaş)
Kategori : GÜNCEL